%2 yanlış hesabı Bağdat’tan döner

Ve %2 sendika barajı TBMM’de kabul edildi.
Neden böyle yapıldı?
Bu demokrasi anlayışı ile çelişmiyor muydu?
Mevcut yasalara ve Anayasaya uygun muydu?
Geçen yıl bu oyun %1 ile yine sergilenmişti. Danıştay bunu mevcut yasalara ve Anayasaya uygun olmadığı gerekçesi ile iptal etmişti. Bu mahkeme süresince yetkili sendikalar üye kaybının önüne geçmişti. Ancak karar sonrası alternatif sendikalara teveccüh artmaya başladı. Burada 400-500 binlik bir memur kitlesi oluştu.
Memurlar yıllardır masa başında haklarının bırakıldığını, alım güçlerinin sürekli düştüğünü söylüyordu.
Sendikal örgütlenme bir hak arama mücadelesidir. Güçlü memur güçlü devlet demektir.
Memuru sadece çalışan olarak görmek kısır bir düşünce tarzıdır. Memur devletin işleyen çarklarıdır, DNA’sıdır, görünen yüzüdür, elidir, koludur, ayağıdır… Hülasa devletin ta kendisidir.
Bu böyle iken memuru devlete yük olarak bilmek, göstermek ne ilime ne akla uyar.
Mevcut sendikaların dayatması ile alternatif sendikaların büyümesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Bir müddet de olsa…
Nasıl ki %1 iptal edildi ise aynı gerekçeler devam ettiği için %2 de iptal edilecektir. Bu süre zarfında alternatif sendikaların büyümesi engellenmiş olacaktır. Kabul edilen yasanın toplu sözleşme-görüşme süreci sonu olan 2023 sonunda uygulamaya konulması gerekirken, Ocak 2023’te yürürlüğe konulmak istenmesi manidardır. Ve mevcut yasalara aykırıdır.
Alternatif sendikalar bütün milletvekillere mesaj, mail, tweet atarak, grup başkanlarını ve komisyonda bulunan vekilleri bizzat ziyaret ederek sendikal özgürlüğü engellemenin yanlış olacağını ve demokrasi ile bağdaşmayacağını anlattılar.
Kimsenin umurunda olmamış ki…
Ve yetkili sendika yöneticileri ile sevinçlerini paylaşmaları gözden kaçmadı. Memurun haklarının korunması ve yaşam standardının yükseltilmesi için böyle bir iş birliği hiç olmamıştı. Ama söz konusu bazı hakların memurun elinden alınması olunca…
Külliyenin de bu durumdan haberi var. Olmaması mümkün mü?
Benim anlamadığım bir sendika neden meslektaşlarının yok olmasını hatta hiç olmamasını ister? Bir tür tekelcilik duygusu mu?
Bu durum sendikacılık ruhuna, kuruluş amacına uygun değildir.
Alternatifimiz olmasın ki memur bize mahkum olsun, bizi sorgulayamasın zihniyeti.
Sendikaların bağımsız olması ve bir siyasi partinin arka bahçesi olmaması gerektiğini hep savunmuşumdur. Doğrusu da budur diye düşünüyorum.
Dönemin mevcut sendikalarını protesto ederek 2002’de kurulan kısa adı BASK olan Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikası Konfederasyonu o tarihte 4. Sendika olarak yerini aldı. 20 yıldır bağımsız olarak ve siyasi yapılanma içine girmeden var olabilmek, bugünlere gelmek…
Bir başarı olsa gerek. Bence memur için bir şanstır, bir kapı sürekli onun için açık tutuldu. Resul Akay, Bayram Zengin, Hanife Yazar, Mehmet Bayraktar, Remzi Kızılkaya, Çetin Özmen bu bağımsızlık meşalesini yıllarca taşıdılar. Şimdi ise genç dinamik bir kadroya emanet ettiler. M. Alper Öğretici, Ümit Demirel, Ahmet Doğruyol, Erkut Demirci, H. Altay Kan’dan oluşan kadro bu meşaleyi bir sonraki kuşağa ulaştıracak.
İktidar, seçim sürecinde bence yanlış yaptı. Aileleri ile birlikte en az 2 milyonluk bir kesim küstürüldü.
Ve Sayın Cumhurbaşkanı yasayı onayladı. Resmi Gazetede yayınlandı. Sendikalar bugün itibarıyla hukuki mücadelenin meşalesini yakacaktır.
Yanlış hesap Bağdat’tan dönecektir.
Demokrasi, özgürlükler için kara bir gün. Tarih böyle yazacak.
Kaynak: Anayurt Gazetesi – https://anayurtgazetesi.com/makale/13411397/tuncay-altun/2-yanlis-hesabi-bagdattan-doner

Bir yanıt yazın